20 Eylül 2017 Çarşamba

Bobi'ye mektup

Bobi , seni unutmadığımı bildirmek için sana bir mektup yazmak istedim.
Sen sokak köpeğiydin, güzel köyümün sokak köpeği, bir yaşına basmadan köyümün insanı tarafından zehirlendin, acı çekerek bu dünyadan ayrıldın.
Ayrıldığın dünya seni hemencecik unuttu sanma,  her gün gölgesinde uyuduğun incir ağacı seni çok özlüyor.





                                 (Bobi, bu incir ağacının altında uyumayı  çok severdin ama incirler artık olgunlaştı, pat pat diye yattığın yerlere düşüyor)
                                          (Seninle her akşam üstü tepelere çıkardık)



Her akşam üstü çıktığımız tepeler seni soruyor, beni tek başıma gören kuru otlar, çalı dikenleri, yıkılmış çitler,  ikindi güneşi , hepsi seni soruyor,



Hepsine Bobi gitti dedim. Arkandan senin hakkında iyi şeyler söylediler, ne güzel köpekti dediler. Ne çok sevenin varmış Bobi, bu arada unutmadan söyleyeyim bahçedeki tosbağalar,  haklarını helal ettiler,  yaptıklarının hepsini unutmuşlar,




Kırlangıçlar ve arkalarından bağırdığın köyün inekleri de seni soruyor...

Pıtpıt 'ın gözleri hep seni arıyor, hala  incir altından gelen her tıkırtıya kulaklarını ve kuyruğunu dikiyor, seni tırmaladığı için pişman, üzgün, bilmeni istiyor,

Köyün sokağı da seni unutmamış, Bobi gidince çok ıssızlaştım diyor.
İnsanları sorma Bobi!
İnsanlar  benzemiyor, tepelere, kuru otlara, çayır dikenlerine, kırık çitlere, ikindi güneşine, tosbağalara , sokaklara... oysa sen en çok insanları severdin .

Bobi'ciğim yokluğunda, 



sensiz sessiz bahçemde,
Salça yaptım, koyu kırmızı.
Tarhana , turuncu.
Fasulye ayıkladım beyaz, siyah.
Sirke kurdum sarı elmalardan.
Ne çok renk doğuruyor bu renksiz toprak diye şaşırdım.





Benim yokluğumda zehirlenmiştin, ben gelmeden annem seni gömmüştü bahçenin en uzak, dikenlerin bol olduğu bir köşesine,( dikenlerden çok korkardın, önce benim yol açmamı beklerdin) mezarının yerini soramadım.
Bahçemdeki gizli mezarından sarı, koyu kırmızı, turuncu, siyah beyaz , rengarenk çıktığını hissettim, kış hazırlıklarını yaparken.
Seni sevdiğimi kendime ispat etmek ihtiyacı duyduğum bir günde yedi yıldır yazdığım beş yüz küsür blog yazımı senin için  sildim Bobi. Bunu neden yaptım mantıklı bir açıklaması yok ama gizli mezarına değerli bir şey koymak istedim. Yedi yıl boyunca yazarak kendimi aramış, kendimi ,çevremi dünyayı tanımaya çalışmışım, hayatta en çok zevk aldığım şey olmuş, yapabildiğim tek şey olmuş, sadece manevi tatmin olmuş  bir kuruş maddiyatı olmamıştı. Şimdi tüm yazılarım hikayelerim senin mezarının üstünde, bir menekşe demeti gibi...
Seni çok özlediğimi bilmeni isteyerek mektubuma son veriyorum Bobi...









29 yorum:

  1. Duygu dolu bir yazı olmuş.Köy manzaraları çok güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Köyümün güzelliği onu her gün gören insanını neden güzelleştiremiyor?

      Sil
  2. Ayşe, ne demek yazılarımı sildim?? Şoktayım şu anda.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yeterince açıklayıcı yazamamışım demek ki sevgili Elif, tüm yazılarımı bobiye hediye ettim, yazılarımdan başka bana ait, benden olan bir şeyim yoktu, hepsini görünmez kıldım, bobi ne yapsın yazılarımı , bilemiyorum böylelikle yazılarım ve bobi aynı yerde gibi hissediyorum, huzurlu bir yerde...

      Sil
    2. Bu arada yazılarıma gelen yorumları ayırıp saklayabildim, yıllarca okuyanların bütün yorumları çok kıymetli, hepsini tekrar tekrar okuyorum

      Sil

  3. YayınlaSilSpam
    50
    1-8 / 8 1





    Ne kadar üzüldüm bilemezsin, içim yandı resmen...Yerine koyabilecek yada acıyı hafifletecek bir sevgi diliyorum, ışık, mutluluk sevgili Ayşe... Lovehouse ( yorum yanlış yere gitmiş sevgili Lovehouse buraya yapıştırdım:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, Lovehouse, arayıp sorduğun için, merak ettiğin için, samimiyetin için...

      Sil
  4. Ben de kedimi Cabbarımı bırakmak zorunda kalmıştım tayinim çıkınca. Hala içimde buruk bir acıdır. Bobi de hiç unutulmayacak. Deftere yaz Ayşecim artık ki kalıcı olsun. Bence her yazın manevi altınlar hükmünde. Ben bekliyorum yazmanı en azından.

    YanıtlaSil
  5. Blog sayesinde tanış olduğum, arkadaş olduğum dost olduğum, mektup arkadaşı olduğum...teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  6. Güzel memleketim,güzel memleketimin merhametsiz insanları o güzelliklerde görünmeyecek kadar küçüksünüz benim için de ...
    3-4 yıl önce yine Bafra nın bir köyünde 2 ördeği için saatlerce ağlayan oğlum geldi gözümün önüne... Ne acı bir tesadüf Ayşe ... Ama lütfen yazmaktan vazgeçme sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beni unutmamış, hala okuyor musun sevgili Nehirce...senin oğlun yaşanılır bir dünya için umut...sevgilerimle...

      Sil
  7. Canım tabii okuyorum, çoğu zaman sessizce ayrılıyorum ama inşallah eskisi gibi daha sık yazabilmek ve okuyabilmek için geri döndüm bloğuma :) ve iyi ki varsın ve bizim oğullarımız dediğin gibi, bizim umutlarımız ben inanıyorum iyileşeceğiz...

    YanıtlaSil
  8. Çok üzgünüm, umarım yazmayı bırakmazsınız...Sevgiler
    Sezen

    YanıtlaSil
  9. Seni her okuduğumda bu dünyadan olmadığını düşünüyor,kendimle yüzleşip hesaplaşıyorum.Gittiğini düşünmüştün ,iyi ki döndün.

    YanıtlaSil
  10. geri dönüp okuyordum yazdıklarınızı, daha da okumadığım çok vardı,üzüldüm. Ama daha güzel ve özel bir hediye olamazdı sanırım. sevgilerimle..

    YanıtlaSil
  11. blogunuza yeni bir yazı eklediğinizde gelen bilgi maillerini silmemiştim. bazen blogtan, bazen de o maillerden okuyordum çünkü. dönüp tekrar okunacak yazılardı...

    bobi'nin gidişini anlatan "kahire'nin mor gülü" adlı yazınızı 24 ağustos'ta yayınlamışsınız. mail bana 25 ağustos gecesi gelmiş. sabahında, her sabah yaptığım gibi maillerime baktım uyanır uyanmaz. ve bütün o reklam maillerinin arasında isminizi gördüm: ayşe'nin kozası. sevinçle açtım, okumaya başladım.

    başlıktan anlaşılmıyor ya. ilk satırları okurken yüzümü de buruşturmuşumdur muhakkak, woody allen'ı pek sevmem de... ama işte bobi'ye seslenişinizde bir tuhaflık vardı. cümleler içime kurşun gibi düşmeye başladı. bir yanım "olamaz" derken, öbür yanım "dünyada çok acı var, al bir tane daha" dedi ve ağlamaya başladım.

    keşke gitmeseydi bobi, keşke biraz vicdanlı olsaydı insanlar.
    içleri saf iyilik dolu canlara böyle kıymasalardı.
    çok üzülmüştüm, çok üzgünüm...

    acınız zamanla hafifler umarım.
    bobi'ye çok değerli bir hediye vermişsiniz, çok incesiniz.
    kendimi tutamadım, biraz uzun yazdım. lütfen kusura bakmayın.

    sevgiler,
    karameL

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Karamel, ne güzel yazmışsın, kaç gündür aklımda hepsi satır satır...Umarım ağlatmayacak, güldürecek yazılarda buluşuruz..
      sevgilerimle...

      Sil
  12. Yaşadığınız acıya ve bobiye cok üzüldüm, zaman ve sevgi herşeyin ilacıdır derler umarım size de ilaç olur. Donmenize cok sevindim, yazılarınızı okumak hüzünlü de olsa cok cok iyi geliyor bana, yaşadıklarımız benzer olmasa da Yakın hissediyorum sizi kendime, belki de hüzün yakın geliyordur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Korkak, bundan sonra bizi sevinç, mutluluklar yakın etsin, temennim budur, teşekkür ederim , sevgilerimle

      Sil
  13. Yazıları silmek ne demek sevgili Ayşe,kendini duygularını kelimelerini nasıl silersin hadi sildin diyelim ya bizim duygularımız onları da mı sileceksin ki biz sana geliyoruz.
    Kalemine yüreğine geliyoruz.
    Daha önce de silmiştin bir şeyler,yapma bunu.
    Sanki bir şeyleri kabullenemiyormuş gibi davranma sen iyi ki varsın bu alemde hatta bir başla yerlerde bile mutlaka olmalısın diye düşünüyorum.
    Duymak istediğin gitme'ler kal'lar ise gitme kal ama biliyorsun ki kalpten kalbe yollar vardır onları kapatma Ayşem.
    En önemlisi de yaz,kendi yollarını kapatma ne olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, mesajınız geldiğinde akşam yemeğinden masadan kalkıp okudum, tekrar tekrar... uzun süre masaya dönmeyince eşim meraklandı, kötü bir şey mi var dedi;" hayır güzel bir kalbin kendine gel mesajı" dedim...teşekkür ederim...

      Sil
    2. En güzel teşekkür kendine.
      Seviliyorsun.

      Sil
    3. İçin mutlulukla, şefkatle doluyor buradaki yorumları okuduğumda. Ayşe'nin yazılarına ayrı sevgim, hayranlığım var, yorum yazanlara ayrı. 'gözlerinden öper' ne kadar güzel yazmışsınız öyle. teşekkür ederim.
      nükhet

      Sil
  14. Sevgili Ayşe ben de çok üzüldüm yazdıklarını sildiğini duyunca.
    Çok duygulu , güzel yazılardı. Yazdıklarını silerek geçmişi mi silmek , yok etmek, unutmak istedin acaba. Yoksa onları Bobi'ye hediye etmek için silmen gerekmezdi ki. Bizler çok üzüldük. Yoksa sen de değişiyor musun diye korkuyorum sevgili Ayşe.......
    Serpil

    YanıtlaSil
  15. Sevgili Ayşe ben de çok üzüldüm yazdıklarını sildiğini duyunca.
    Çok duygulu , güzel yazılardı. Yazdıklarını silerek geçmişi mi silmek , yok etmek, unutmak istedin acaba. Yoksa onları Bobi'ye hediye etmek için silmen gerekmezdi ki. Bizler çok üzüldük. Yoksa sen de değişiyor musun diye korkuyorum sevgili Ayşe.......
    Serpil

    YanıtlaSil
  16. yazı bitince aklıma acı çeken insanların bazen kendilerine zarar verdiği geldi.çok üzüldüğünü düşündüm. ama fotoğraflar bobinin ne kadar şanslı oldunu, güzel bir hayat yaşadığını ve bi çok insandan daha çok sevildiğini anlatıyor.. geç okuduğum için üzüldüm...bi de tekrar dönüp okumaya niyetli olduğum yazıların vardı....

    YanıtlaSil
  17. Şimdi oturdu taşlar kafamda. Diyordum ki ben bu bloğu tanıyorum ve hatta okumuş olmalıyım yazılarını ama şimdi eski tarihli yazı yok. Nasıl olur ? Üzüldüm okuyunca çok . Birini , bir canlıyı bir daha göremeyecek olmak gerçekten çok acı. Kendinize iyi davranın ve yazmaya ,paylaşmaya devam edin lütfen.

    YanıtlaSil
  18. Merhaba, bloğunuzu yeni keşfettim ve okumaya buradan başladım. Yakın zamanda ben de bir "can" ı kaybettim. O hissiyatla okudum yazınızı. Doğa ve hayvanlar ne kadar cana yakın, verici ise, insanlar bir o kadar kötücül olmuşlar.. inanası gelmiyor kalbin, aklın. Kendimizi sağlam tutmak için daha çok doğaya sığınmak gerek.. Size kalbi sevgilerimi gönderiyorum.

    YanıtlaSil