14 Eylül 2021 Salı
İncir mevsimi
13 Eylül 2021 Pazartesi
Domatesler ve eros
Haftasonu bahçeme gidebildim , domateslerimi nihayet kızarmış görebildim.
8 Eylül 2021 Çarşamba
domates-biber
Bu sene ilk kez tek başıma yaptığım sebze bahçesi...
kurtlu kiraz-2-
Turuncu kedi(https://ayseninkozasi.blogspot.com/2021/09/kurtlu-kiraz-1.html )bir çuval içinde bahçemize atıldığından beri yanımda, kucağımda. Korkak, ürkek bir kedi, daha önce hiç böyle kucağımda boynuma sarılan bi kedi bilmiyorum. Yoldan fren sesi gelmişti, Ufuk ile ot koparıyorduk, araba bir çuval fırlatmıştı, içi kedi dolu. Mevsim dikim mevsimiydi, tarla otlardan temizlenecek, kazılacak, bellenecek, fideler dikilecekti. Traktör, makine olmadığı için tüm işleri elimizde kazma ile bitirmeye çalışıyoruz. Turuncu kedi kucağımdan hiç inmek istemiyor, işleri onunla birlikte yaparken bu halsizliği beni çok tedirgin ediyordu. Sadece hafta sonları gelebildiğimiz bahçede o kadar çok kedi var ki, bu gölün yanında insanlara muhtaç olmadan başlarının çaresine bakabiliyorlar. Kapısı önündekileri çuvala koyup otobana, ormana, göl kenarına boşaltma geleneği olmasa turuncu kedi bu halde olmazdı.
Artık kucağımda tutunacak gücü kalmamış olmalı ki, beni kuru otlar üzerinde beklemeye başladı.
İşim bitsin diye beni bekliyor, kucağımda sessizce uyumak istiyordu. Telefonda veteriner ile konuşuyor Ufuk, durumu ile ilgili bilgi veriyor, tavsiye ettiği şeyleri yapıyoruz.
Kuru otlar üzerindeki hali hoşuma gitmiyor, veterinere götürmek istiyorum. Otların üzerinde işimin bitmesini bekleyen turuncuyu kucaklayıp arabaya atıyorum.
Sokağa çıkma yasağında, 100 km uzaktaki veterinere polis, jandarma kontrollerini aşa aşa gidiyoruz, köy yollarındaki kontrollerdeki jandarmalar şaşkın, köy kedisi veterinere gider mi?
Kurtlu Kiraz-1-
Bahçedeki kiraz ağaçlarının yaprakları solup dökülmeye başladı,.Kiraz mevsimi yazmaya fırsat bulamayacak kadar nasıl da çabuk geçip bitti.
Dün okuduğum Vişne Bahçesi adlı kitabında Çehov; ... geçip gitti, hiç yaşamamışım gibi, diyordu. Turuncu kedinin, hamile kedinin geçip gitmesini, hiç yaşanmamış gibi olmasına izin vermemek için bu yazıyı yazıyorum.
7 Eylül 2021 Salı
adsız
Bizim köyün özgür köpeği, adsız. Yanına yaklaşıldığında tedirgin olan , korkan, neler çektiği bakışlarından belli olan köpek. İnsan korkutmaya , sürü korumaya uygun , iri yarı erkek bir cins olmasından dolayı, köylülerin sahip olmak istediği köpek.. Geçen sene ( İngiltere'den geldiğim günden itibaren) bahçede iş yaparken uzaktan beri beni incelemeye başladı. Hayalet gibi belli belirsiz bir şekilde her gittiğim yerde beni takip etmeye başladı. Sokakta gördüğüm her hayvan için hissettiğim ilk duygu; " karnı mı aç. Karnı tok bir köpek, kapıya koyduklarıma yanaşmıyor.
Bir gün bahçede, otları kazma ile temizlemeye çalışırken uzun bir kökü topraktan çıkarmaya uğraşırken yanıma geldi, ağzını açtı , inatçı kökü, dişlerinin arasına alıp çekip koparttı. Ona teşekkür etmedim, benden uzak olsun istiyordum, her zamanki gibi olsun, insanlara yaklaşmasın. Hoşt dedim, çek git. Gitmiyor, gözlerime bakıyor, kafamı okşa der gibi bakıyor. Kazmayı göstererek git diye bağırdım. Bakışları gözlerimden kazmaya çevrilince ürktü uzaklaştı ama takip etmeyi bırakmadı. Akşamları bahçemde, yoldan geçen arabalara çokuyor, sabaha kadar.
Bir akşam sesini duymadım, sabah ortalıkta görünmez oldu, yol kenarlarına bakındım, araba mı ezdi, gölün kenarlarına bakındım sarhoş piknikçi silahından, eğlencesine öldürülmesinden korkarak.
Bahçeyi kazarken durup durup arkama uzaklara bakındım, bakkal yolunda birden bire kafamı arkaya çevirerek peşimi yokladım, akşamları pencereden seslere kulak kabartarak onun sesini, aradım.
Bazen yine günlerce görünmez oluyordu. Farklı tasmalar ile yine kapımda beliriyordu.
Yokluğunun ardından geldiği zamanları hisseder olmuştum. Bir gecenin içinde, hiç ses çıkarmamışken onun geldiğini anlamış, kapıyı açtığımda sessizce bahçede beklediğini görmüştüm.5 Eylül 2021 Pazar
Bozkırdan kalkan tren
Bu sabah , bozkırdaki bir tren garının kirli penceresinden bakmak zorunda kaldım.
Dün el eleydik.
Tek eksiğimiz bir beslenme çantasıydı, beslenme çantası almak için çarşıya indik.
Üzülme anne diyordu.
İçimde sakladığım her şeyi görebiliyor, sakladığımı sandığım her şeyin farkında.
Beslenme çantaları içinden en ucuzunu seçti, bunu sevdim dedi.
Artık gözlerimin içine bakarak sevmediği şeyleri sevdiğini söylemek zorunda kalmayacak kadar benden uzaklaşacak. .
Tüm akşam ceviz kırdım. Her sabah okula giderken beslenme çantasına benim koyamayacağım cevizleri bavuluna yerleştirdim.
Bu sabah içinde ceviz olan bavulunu alıp boynuma sarılıp, başarılı olacağım anne dedi.
Henüz farkında değil, bu ayrılık o başarılı olsun diye değildi. Başarı nedir ki, hiç bir şeydi. Bu ayrılık başka bir şey içindi...
Dünyanın en büyük gerçeğine doğru gidiyordu. Gerçekten ne istediğini bilmek ile ilgili bir yolculuktu, kendini bilebilmek ile ilgili bir şeydi, o yüzden katlanabilecektim bu ayrılığa...
Cevizden, beslenme kutusundan, kıyafetlerinden, kalem ve defterlerlerinden kalan boş yerlere tıka basa umut doldurdu. O kadar çok umut koydu ki bavuluna , tek başına taşıyamaz ben de yanında...Hayır dedim aylarca kendi kendime, hayır...
Ben bozkırda kalmaya devam edeceğim , onun yollarında denizler olacak..