Bafra köylü pazarını geziyorum. Bilindik pazarlara benzemiyor, satıcıların hepsi kadın, çuvallarının başındalar, bahçelerinde ne varsa koydukları çuvallarının ağızları açık, önlerinden geçenlere"bakıver bi!" diye sesleniyorlar. Yolum düştükçe bu kadınları görmek istiyorum, küçük bahçelerinde bin bir zorlukla yetiştirdiklerini, sabahın erken saatlerinde üç beş kuruşa satabilmek buradalar. Hepsinin okuyan çocukları var, evlerinin eksikleri var. Kadınlardan biri gelip geçene bakmıyor, tek çuvalının başında oturmuş, ellerini dizlerinin arasına sıkıştırmış. Çuvalı dolu değil, bir kaç kilo bamyası var. Ne kadar? diyerek çuvalın başında durdum. Kadın birden canlandı, gülümseyerek dört lira dedi. Bir kilo tartar mısın dedim. Ellerini dizlerinin arasından çıkarıp, poşeti doldurmaya başladı. Bir kilo doldurduğuna kanaat edince etrafına bakındı. Tartısı olmadığını fark ettim. Elinde poşet ile ayağa kalktı, terazili bir kadının yanına gitti, "komşu şunu bir tartıver " diye uzattı. Terazili kadın ; " ben daha siftah yapmamışken..." diye burnundan soluk vererek yüzünü çevirdi, örgü yeleğinin düğmelerini iliklemeye başladı. Uzattığı bamya poşetini yere indirdi. Tekrar etrafına bakındı, başka bir terazili kadının yanına gidip poşetini uzattı, "komşu şunu bir tartıver" dedi. Bu başka terazili kadın " sabah sabah insanın başında bitiyorlar, daha çuvalımızı açamadık" diyerek ağzına kadar dolu çuvalını karıştırmaya başladı. Bamya poşetini yine yere indirdi. Telaşlandı, pazarda çocuğunu kaybeden anneler gibi etrafına bakınmaya başladı. Pazarın başındaki markete doğru koştu, markete baktım, hınca hınç doluydu. Elinde bamya poşeti ile kasa sırasına girdi. Bamya çuvalının başında kaskatı kesilmiş markete bakınıyorum. Kasa sırası yavaş yavaş ilerliyor.
Burası, Bafra Ovası, Kızılırmak Deltası , bir ekene bin veren dünyanın en bereketli toprakları . Bu küçücük pazarın satıcıları, hepsi aynı görünüyor, hepsi çiçekli basmadan lastik etekli , hepsinin sırtında örgü yelek , hepsinin başında oyalı, yemeni var. Hepsinin elleri çatlak, yüzleri güneş yanığı,aynı toprağı ekiyor, çuvallara koyuyorlar.
Sırası geldi, bamya poşetini kasaya uzatıyor.
Bu kadınların en yakın arkadaşı, " toprak". Hepsi bir görüşte toprağı tanır. Toprağı bilen var mı?Cömert, alçak gönüllü, derin, köklü, bereketli, renkli sadık bir arkadaşları var ,"toprak". Kişi her gün gördüğü arkadaşını bilmek istemez mi?
Koşarak marketten çıkıyor, çuvalının başına geliyor, yüz gram eksiği varmış diyor, bir avuç daha koyuyor poşete. Parayı uzatırken arkamdan biri sesleniyor, bamyan nasıl güzel mi, bana da tart bir kilo. Paramın üstünü alıp çekip gidemedim, nasıl tarttıracak, sinip izledim. Doldurduğu poşeti alıp kararlı adımlarla markete doğru gittiğini gördüğümde sindiğim yerden çıktım. Huzur veren geleneksel giysileri içinde güler yüzlü kadınların , taze, doğal, organik sebzeleri meyveleri arasında karardım. Bir kilo bamya bin kilo olmuş, taşıyamıyordum.
"Köylü pazarına bir terazi" başlıklı dilekçe yazmalı belediyeye vermeli diyerek içimdeki karartıyı silmeye çalışarak, uzaklaştım.
Ne güzel bir yapın var Ayşe. Sorunu görmekle kalmıyor çözüm de üretiyorsun. Belediyeye bu yazını, bir dilekçe ekinde internet üzerinden yollamayı denemelisin. Belki soruna çözüm olurlar. Bazen sana özeniyorum. Ben hiç senin gibi gözlemci olamadım.
YanıtlaSilPazara bir kez daha gidip dikkatlice bakmak istedim, ama iki hafta oldu gidemedim. Pazar sokağın dağınık köşelerinde bir kaç kadının kümelenmesiyle oluşuyor, belirli bir yerleri tezgahları yok bamya satan kadın ise tek başınaydı. Elinde bamya poşeti pazarda ordan oraya koşması mı , bir kilo poşeti terazilerine koymak istemeyen hemcinslerinin kötülüğü mü daha çok etkiledi bilemiyorum ama her yazımı umut ile bitirebilmek için bir çözüm aradım, henüz belediyeye dilekçe yazmadım. Teşekkür ederim Gülsüm Abla...
YanıtlaSilEsnaf yanında çalıştığımdan biliyorum;henüz satış yapamayan pazarcı kadınlar için bir tür uğursuzluk başkasının satılan meyve-sebzesini tartmak. Ha bir siftah parası...50krş. bile olsa atsaydın...tartarlardı bamyayı.
YanıtlaSilBu arada diğerleri henüz siftah yapamamışken, bamyacının çuvalı yarıya indirmesi...o da kısmet işte :) Sevgiler :)
nasıl yapılır bilmem ama teyzeye bir terazi hediye etmek isterim
YanıtlaSilMerhaba Huysuzkuzu; şimdi bu köylü pazarına çok uzak bir şehirde oturuyorum, belediyenin herkesin kullanabileceği bir teraziyi tedarik edeceğini umuyorum, bu teyze belki sadece o gün gelmişti, belki terazisi yok diye pazara gelmekten çekinen bir dolu kadın var,ortak kullanacakları bir terazi işlerini görür bunu belediye üstlenmeli diye düşünüyorum. Teşekkür ederim, sevgilerimle
YanıtlaSilBelediyeye ortak bir terazi sağlaması için bir yazı yazmak çok iyi bir fikir. Eminim senin o etkileyici ve güzel anlatımın çok işe yarayacaktır. Selamlar, sevgiler
YanıtlaSilNasıl güzel nasıl içli yazıyorsun..
YanıtlaSilBence belediyeye iletmek harika bir fikir gerçekten...
YanıtlaSil