9 Aralık 2019 Pazartesi

Nööövvv Ayşa!

Her günümü dolduracak kadar bedava İngilizce dersler veren yerler buldum. Kütüphane, okul, cami, belediye olmak üzere her yeri araştırdım,  ama herkesin bildiği, önerdiği tek yer kiliselerdi. Her mahallenin neredeyse her sokağın bir kilisesi var, hepsinde bir  etniklik var, hal böyle olunca her gün kilise kilise dolaşıyorum, etkinlik, kurs hepsine katılmaya çalışıyorum.
Memleketten annem arayıp neredesin kızım diye sorduğunda   "kilisedeyim" anne diye cevap verdikçe, rahibeleri mi görüyorsun her gün kızım diye meraklanıyor.
Yirmi yıl önce bıraktığım İngilizceyi unutmuşum, hatırlamaya çalışıyorum.  Cep telefonum en büyük yardımcım, hemen çeviriyorum bilmediğim kelimeleri. Hiç unutamayacağım kelimeler edindim, son bir ayda;    nohut, çingene, merak, serseri.
 Konserve kutularına bakıyorum,nohut arıyorum. Nohudun İngilizcesi neydi bir bakayım derken cep telefonum yere düşüyor paramparça oluyor. bir aydır telefonsuzum , nohutun İngilizcesini hiç unutmam artık. Telefon olmayınca, tüm İngilizlere karşı tek başıma kaldım.
Belediye haftada bir gün bir buçuk saat free İngilizce kursu açmış, hemen kayıt için başvuruya gidiyorum, kayıt formunu dolduruyorum, ırkımı işaretlemem için kutucuklar koymuşlar, hiç birini uygun bulamıyorum, en sondaki kutunun anlamını bilmediğim halde onu işaretliyorum. Eve gidene kadar ırkım diye neye işaret koyduğumu merak ediyorum. Eve gelip bilgisayarı açıp " gypsy" yazıyorum, ırkımı öğreniyorum.
Burada hep bir kutlama var, her kutlamanın nedenini kilise anlatıyordu. Önümüzdeki hafta Guy Fawkes gecesi olacakmış, her yerde çocuklar havai fişekler atacaklarmış. Kilisedeki öğretmenimiz Guy Fawkes'i anlatıyor, sarayın altına bomba yerleştirmiş, kraliçeyi parlamentoyu havaya uçaracakmış. Anlatılanların çoğunu anlıyorum , anlamadığım kelimeleri de işaretleyip evde bakacağım. Dersin sonunda öğretmen sorular soruyor, bana bilmediğim kelime çıkıyor, bilemiyorumu kabul etmiyor çok ilgili öğretmen , çok hevesli  anlatıyor her türlüsünden  ama yok, anlamıyorum. Yaşlı başlı öğretmenim yere yatıyor, debeleniyor , ölü numarası yapıyor. Su gibi terliyorum,  benim için yerlerde tepinen bir öğretmenim daha önce hiç olmamıştı çok müteşekkirim ama yok anlamıyorum kim olabilir bu" who", queen  (kraliçe) olabilir diyorum. Öğretmen tüm sınıf çok üzgün, nöövvv ayşa, nöövvvvv ayşa... Hayal kırıklığına uğrattım, idam edilen serseri kim diye soruyormuş. Sonraki hafta tüm gece sabahlara kadar havai fişekler atıldı şehrin her yerinde, her havai fişekte yerlerde debelenen   öğretmenim gözümün önünde, bir çakıyor bir sönüyor, yüzüm kıpkırmızı bakamıyorum fişeklere....
Bu sıralar ise her yerde christmas hazırlığı içindeler, yollar, ağaçlar, evler süsleniyor, hediyeler hazırlanıyor. Kilisedeki konumuz christmas hazırlıkları ile ilgili , müslüman olanlara sormadıkları halde ben de katılmak istiyorum konuşmaya; christmas yemeğinizi anlatır mısınız , merak ediyorum demek istiyorum. Wonder yerine worry diyorum. Worry girince cümleye, sizin yemeğinizden çok korkuyorum, çok endişeleniyorum demiş oluyorum. Herkes pür dikkat bana kesiliveriyor, worry, worry diye fısıldaşmalara  başlıyorlar. Oysa ne çok dinlemiştim çocukluğumda " don't worry be happy"i...Her konuştuğumdan şüpheleniyorum doğru mu dedim, yanlış dedim, ayıp mı ettim. Cep telefonsuzluk  tedirginlik, cesaretsizlik yapsa da onun yokluğunda hiç unutulmayacak kelimeler öğrendim. 


4 yorum:

  1. Okurken çok eğlendim ama yaşarken eminim zor anlardır bir kısmı. Özellikle telefonsuzluk olumsuz olmuş,üzüldüm. Dilerim işleriniz rast gider de güzel anılar biriktirirsiniz.

    YanıtlaSil
  2. yazılarınız bana ilaç gibi Ayşa :) yüzümde saklamaya çalıştığım bir gülümseme ile okudum bu yazıyı da, unutulmayacak anılar bunlar. muhabbetin uzadığı gecelerde anlatılacak cinsten. Yunus neler yapmakta onu merak ediyorum. Bazen aklıma geliyorsunuz, size dua ediyorum. çok ama çok iyi olun, sakın üşütüp de hasta olmayın soğuk memleketlerde

    YanıtlaSil
  3. İngiltere'deki anılarını anlatışın hep gülümsetiyor beni. Yerde debelenen o sevgili öğretmenin hali geliyor gözümün önüne. Kıkırdıyorum. Sen bana çok iyi geliyorsun Ayşe'm.

    YanıtlaSil
  4. Allah yardimcin olsun Aysecim.Allah iyilerle karşılaştırsin hep

    YanıtlaSil