22 Aralık 2020 Salı

Yeni iş arkadaşlarım


Haftalardır toprak kazıyorum. Kazma ve toprak yeni iş arkadaşlarım. Toprak taş gibi. Kazma tutan ellerim yara oldu. İşe  başladığım ilk günlerde kazma ve toprak,  cahil tecrübesiz   yeni iş arkadaşlarını pes ettirip gitmesini istiyorlar gibiydi, öyle hissediyordum. 


Bu kazma, en yakın çalıştığım .
Kazma ,ellerimi yara yaptı, yaralar su topladı. Öğlen yemeğini, ikindi çayını iş yerime getirenler beni bir ağaç dibinde yığılmış halde bulduklarında; bu iş sana göre değil, bırak , diyorlar. 
Kendini bilmeyen biri,  hangi iş ona  göre nasıl bilebilir ki? 
Bu meyve bahçesine çalışan  bulmak çok zor oluyordu, dağın başında, otobüs dolmuş işlemez iken özel aracın ile kasabaya gidip çalışanını alıp bahçene getirmelisin. Bu salgında bana iş doğdu. Ben kazarım tüm ağaçların dibini, gübresini de veririm dedim
. Kazmayı aldım, vurmaya başladım, vurduğum her kazma taşa,  demire çarpar gibi sarsılıp tüm vücudumu elektrik çarpmış gibi titretiyordu.
İlk ağaç dibinde yığılıp kaldım. 



    


 Ellerim, boynum, belim diye sızlanırken, en yakın iş  arkadaşıma  daha yakından bakıyorum. Yarası benden derin, kalıcı, sessiz. Kazma ile konuşuyorum  mola verdiğimde, bu işte çok eski olmalısın, kimlerin elinde nerelere vuruldun diye laf lafı açsın istiyorum. 
Sabahtan akşama kazma ile çalışıyor, birlikte aynı ağaç altında dinlenirken ellerimin yarası  acımaz oldu. Birlikte en çok konuştuğumuz konu toprağın bir damla su görmemiş katılığı  iken arada ona İngiltere'yi anlatıyorum. Benimle birlikte Purcell  dinliyor.  Haftalar sonra, ellerimin yarası nasır tutmuş iken ,çok şanslıyım , diyorum kazmaya,  senin gibi bir iş arkadaşına sahip olduğum için. 



Purcell - The İndian Queen  
 https://www.youtube.com/watch?v=JRKZh6RNgCc




17 yorum:

  1. merhaba hoşgeldiniz kolaylıklar diliyorum sevgilerle

    YanıtlaSil
  2. Hoş geldiniz, umarım huzurunuz ve sağlığınız yerindedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, nasıl olduğum konusunda kafa yormamak için kendimi işe verdim. Sevgilerimle

      Sil
  3. Türkiye'ye döndüğünü mü söylüyor bu yazdıkların? Köyünde misin? Gerçekten geldin mi? Neden bu eziyet peki? Neden ellerin nasır olana dek çalışıyorsun? O kadar çok soru var ki kafamda. Hangi birini soracağımı bilemedim.

    YanıtlaSil
  4. Köye döndük, köy işleri çok ağır, şimdilik eziyet gibi gelmiyor, her işi eşimle oğlumla yapmaya çalışıyoruz, hepimizin eli nasır bağladı acemiliğimiz yavaş yavaş bitecek umarım.kazma ile konuşmuyorum:) ama en yakınım oldu:)
    sevgilerimle
    sevgilerimle

    YanıtlaSil
  5. Bahçe emek istiyor. Fakat fotoğraflar öyle güzel ki...
    Hoş geldiniz.

    YanıtlaSil
  6. Hoş geldiniz çok güzel kapılar açılsın iyi ki döndük diyesiniz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim sevgili meşgale, inşallah öyle olur.

      Sil
  7. Hoş geldiniz, çok iyi ettinşz. Ama dönüş maceralarını yazmadınız.
    İlk zamznlar biraz mutsuz gibi hissedebilirsiniz ama sonra ne iyi ettik de geldik diyeceksiniz. İnsanın memleketi gibisi yok. O soğuk ve ruhsuz ülkede size aşt, sizde de ona ait hiç bir şey yok. Evinizin rahatını, konforunu, sofranızın bereketini gördükçe daha mutlu olacaksınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim iyi dileklerin için, sevgili Serpil,
      sevgilerimle

      Sil
  8. Hoşgeldiniz sizi çok merak ediyordum.bu yazıdan sonra benimde kafamda birsuru soru var.kalabilme hakkınız varmiydi bilmiyorum şartlarınızı bilmiyorum ancak orada durma imkanınız varsa oglunuzun eğitimi için kalmanızı çok isterdim.

    YanıtlaSil
  9. Ah Ayse hanım,
    Sizi ziyatre gelmek istiyordum İngiltere'de gelemeden dönmüşsünüz, şu pandemi herseyi erteledi.
    Yeni yaşamınızda güzellikler diliyorum

    YanıtlaSil
  10. Umarım köyde olmak hepinize iyi gelir. Kendi ritminizi bulup yeni, mutlu ve huzurlu bir hayat kurarsınız ailecek :)

    YanıtlaSil