3 Ekim 2019 Perşembe

Saliha Abla


Bir haftadır İngiltere'de Pıtpıt'sızım. Karanlık ıslak soğuk günler birbiri ardı sıra gelirken, Pıtpıt'ı çok özlüyorum. Pıtpıt olsaydı karanlık bu kadar karanlık soğuk bu kadar soğuk olmazdı diye iç geçiriyor, her gece ayak ucumdaki boşluğa bakarak ağlıyorum. İngiltere'deki her gecemde  Saliha abla geliyor, nemli odama, yanı başıma. O gelince, hiç durmadan yağan  yağmur  kesiliyor, bildiğim özlediğim  güneş odama doğuyor, duvarların, yatağımın yastığımın yorganımın nemini kurutuyor, ısınıyorum, uyuyorum.
Ailemden biriydi Pıtpıt. Aynı çatı altında yaşayan dördümüzdük. Gidiyorum diye onu bilmediğim, yabancı  yerlere emanet etmek zorunda kalacağımı hiç hesaba katmamıştım. Allah'ım başıma bu acı neden geldi diye sorgulayıp ,  ne yapacağımı bilemeden dövünüp çırpınırken , bir yerin beni beklediğinin farkında değildim. Beni bekleyen yer yolumun üstünde bir yerdi. Yolculuğumuzda,yeşil bir evin önünde durduk, saydım tam yirmi kedi bizi küçücük bir bahçede karşıladı, hepsi huzurlu hepsinin karnı doymuş, uyku mahmurluğunda...Bahçenin arkasından üç köpek havladı, üçü de terk edilmiş köpeklerdi, bir ayağı kesilmiş üç ayaklı köpek  en sevimli olanıydı...Yeşil evin kapısını beyaz başörtülü Saliha abla açtı. Saliha ablayı ilk kez görüyordum, keşke başka şartlarda karşılaşsaydık, benim bahçeli bir evim olsaydı, şu sevimli üç ayaklı köpeği sahiplenmek için bu kapıyı çalsaydım...Sular seller gibi terlemiştim, utanma sıkılma ne yapacağımı bilememe ile şaşkın şaşkın kapısında dikilirken Pıtpıt nerede dedi, Saliha abla. Pıtpıt'ı emanet edeceğim tek güvenilir yerin kapısında olduğumu anladım. Saliha abla emekli olmuş  eşi ile birlikte terk edilmiş, hastalanmış sokak hayvanlarına küçücük bahçelerinde kalıcı yuvalarını bulana kadar ev sahipliği yapıyorlar. Onlarca hayvanın karnını doyurup sağlıklarına kavuşturup yuva aramak ne zorlu iş diye düşünüyor insan. Saliha ablanın da eşinin de sağlık problemleri olması bu işi gönülden yapmalarına engel olmuyor ama beni çok üzüyor, bir de ben eklendim diye, üstelik Pıtpıt'ı çok özel yere koyup itina ile sakınarak bakmaya çalışmaları onlara ek bir zahmet olacak diye...Saliha abla ve eşi Pıtpıt'ımı aldı, ona özel oda hazırlayıp evinin tüm kapılarını  açtılar. Yolculumuzda yiyelim diye peşimize bir poşet vererek bizi yolculadılar. Yeşil evin kapısını kapatırken göz yaşlarım sele dönmüştü, bu eve, içindekilere  sonsuza kadar bağlanacağım duygusu  salya sümüğümü kazağımın koluna sildirdi. Yol boyunca torbadan çıkarttıklarımızla karnımızı doyurduk, Saliha ablanın bahçesindeki kedilerden bir kedi   köpeklerden bir köpektim  benim de halimden anladı, beni de kabul etti, kapılarını açtı...
Saliha abla , Pıtpıt'a teşekkür ediyorum  o olmasaydı seni tanıyamazdım. Saçımı başımı yolup ben ne yapacağım diye dipsiz kuyulara çaresizliğe düşmeseydim, seni bulamazdım. En yakınlarım beni yalnız bırakmasaydı seni tanıyamazdım.

Bu Papi, iki sene evvel arka bacağı yaralı iken Saliha ablaların bahçesine gelmiş. Saliha abla ve eşi bu yaralı köpeği ameliyat ettirerek  hayata döndürmüşler. Üç ayağı ile öyle koşuyor ki , sevdiğine böyle koşanı hiç görmemiştim...Sevimli mi sevimli görür görmez çarpıldım, bir bahçeli evim olsun bahçesinde Papi olsun diye iç geçirdim...Bu sevimli üç ayaklı ömürlük yuvasını arıyor...

Bir senedir Saliha ablanın bahçesinde, kayboldu sanılarak sahibi aranıldı ama terk edilmiş olduğuna kaanat getirildi, üç ayaklı ile arkadaşlık ederek onu artık terk edemeyecek kadar seven birini arıyor...
Bu ise Saliha ablanın küçücük bahçesine yeni katılan 3 aylık kopoy cinsi yavru...O da terk edilmiş...Kedilerle bile dost geçinen iyi huylu bir yavru, kendi gibi iyi huylu yeni sahibini arıyor..
Geçen hafta sokağa atılmış yavru ev kedisi,  insanları çok seviyor...Diğer kediler ile de çok iyi anlaşıyor ama dışarıyı hiç bilmediği için bahçeye çıkması tehlikeli diye  acilen yuva aranıyor...
Umarım gönlü zengin, hayvan sevgisi ile dolu yüreği olan birileri bu hayvanları görür, Saliha ablanın birazcık da olsa yükü azalır, yavruları iyi yerlerde gitti diye huzur bulur..

4 yorum:

  1. Pıtpıt'a yuva aradiginizi yazdiginizda cok uzuldum. Keyfi bir durum degil, mecburen biraktiniz Pıtpıt'i. Kendinizi suclamayin, nankor olan siz degilsiniz. Sizi uzun zamandir takip ediyorum; adsiz yorum yaparak dualara inanacak seviyeye gelmenizi dileyenlere bile tesekkur eden biri nankor olamaz.

    Ben de bir sure Ingiltere'de yasadim. Evet ilk baslarda karanlik gelecek, belki ilk gunlerin saskinligi sizi usutecek. Bunlarin hepsi gecer, gececek. Zaman da su gibi akacak ve onunde sonunda Pıtpıt'a kavusacaksiniz. Hem Pıtpıt, Saliha Hanim gibi guzel insanlarin elinde guvende. Kendisi muhterem bir insanmis, sagolsun.

    Simdi bu yolculugun tadini cikarmaya calisin. Yagmurun tadini cikarin, agacli yollarin tadini cikarin. Parklarda sincaplara rastlarsiniz, onlari seyredin. Bazen sokaklarda tilkiler olur, hic korkmayin, zarasizdirlar. En kucuk parkin girisinde bile o parkta yasayan kus cesitlerinin anlatildigi tabelalar gorursunuz. Bu parklar satafat icin yapilmis 'bahceler' degildir. Hayata verilmis armaganlardir. Gezebildiginiz kadar gezin.

    Benim de bir kedim var. Canimdan ote sevdigim. Sizi anliyorum. Gercekten anliyorum.

    Oradaki gunlerinizin cok guzel gecmesini yurekten diliyorum. Emin olun, Pıtpıt da dile gelse bunu dilerdi.

    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. Ayşeeeeee, daha bu sabah düşündüm, ne yapıyor diye? İnternetin var mı? Ne alemdesiniz? Yunus ne yapıyor? Nolur daha çok yaz.

    Ağlamak..Doya doya ağla canım Ayşe'm..Ağlayacak çok şeyimiz var bizim, ne yapalım. Arada çık ama dışarı, başka ülkede olmanın acısı yanında küçücük de olsa keyiflerini bulmaya çalış. Keşke oralarda olsaydım :(( Kocaman sarılıyorum sana, sayılı gün, göz açıp kapayana dek bitecek Ayşeciğim.

    YanıtlaSil
  3. Çok duygulandım, ne diyeceğimi bilemiyorum Ayşeciğim ama böylesi sevgi dolu insanlarla birlikte olması, özlem olsa da gözünün arkanda kalmayacağını bilmek tek tesellim. Canım benim hayırlı güzel günler diliyorum sana ve ailene :) Saliha teyze ve eşine Allah sağlık sıhhat versin, Allah razı olsun onlardan :) Sevgilerimle.
    Yeni evinde mutluluklar diliyorum, tez zamanda alışıp uyum sağlarsınız inşallah :)

    YanıtlaSil
  4. Canım ya... Seni o kadar iyi anlıyorum ki... Gözyaşı güzeldir birtanem ama çoğu zarar verir sana. Her zaman söylerim. Mutluluk kişiye özel bir şey. Yani mutluluğu ancak sen kendin yaratabilirsin. Çevremizde bizi mutlu edecek sayısız güzellik vardır. Onları bulup ortaya çıkarmak senin elinde. Lütfen onları bul. Unutma sadece sen değilsin. Yunus ve Ufuk da senin gibi. Sarılın birbirinize. Sonra da İngiltere'nin güzelliklerini anlat bize. İlk günler zor geçer ama alışınca belki de dönmek istemeyeceksin. Seni seviyorum küçük kadın.Kendine ve ailene iyi bak.

    YanıtlaSil