26 Ağustos 2020 Çarşamba

Üniversite sonuçları

Bugün sevdiğim iki kişinin üniversite sonuçlarının haberini alınca hemen yazmak istedim, Fatma ve Saadet'in...

 Fatma'yı on yıl önce, bloğuma attığı yorum sayesinde tanımıştım. Mecburiyetten yaptığı bir işi , iki küçük çocuğu ve bir arayışı vardı. Bulanları değilde  arayanları kendime yakın hissettiğimden mi olacak Fatma ile yıllardır mektuplaşıyorduk. Yıllar içinde Fatma'nın ailesine iki çocuk daha eklendi, işinden  ayrılmak zorunda kaldı. İşsizlik, çocukların sorumluluğu, sevilmediğini her fırsatta hissettiren çevresi onu yalnızlığa itmeye çalıştı. Küçücük  evini kışın ısıtamadığını, rutubetten yeşile dönen duvarlarının rengini,  yetişemediklerini, küçük ilçesindeki büyük gözlü komşularının dedikodularını  umursamıyordu. Fatma, soğuklar, sevgisizlikler, yokluklar ile  bir fener yapmayı başardı. Çünkü arayışı ona çok uzak ve karanlıktı, arayışını çok umursuyordu.38 yaşında iken geçen sene ne istediğini görebildi. 

Dört küçük çocuğu ile küçük bir ilçede  yıllardır ev hanımlığı  yapan Fatma 

insan hakları için çalışan bir hukukçu olmak istediğini anlamış.

 Geçen Ekim ayında ben İngiltere'ye giderken o  kendine test kitapları almaya başlamıştı. Üniversite sınavına hazırlanmak, hukuk fakültesini kazanmak dört çocuklu bir ev hanımı için ne kadar mümkündü?

" İhtimaller'i" her zaman bir yangın söndürücü olarak görmüşümdür. Alev alev yanan hayallerin, umutların  üzerine tutulan bir yangın söndürücü... Fatma , çevresindeki insanların elinde yangın söndürücü ile dolaştığını  bildiği için  kimselere söylemeden testlerini çözmeye başladı. 

İki çocuk zaten ilkokula gidiyordu, diğer ikisi de bu sene anaokuluna başlayacak ve evde tek başına çalışacağı bir zamana sahip olacaktı. Ama corona ile , dört çocuk her an  tepesinde  

Youtube'den ders konularını dinlemiş, çözemediği soruların üzerine gitmiş. En çok matematik çalışırken zorlanmış, evden hiç çıkamayan çocukların enerjisi  masası etrafında  dönerken integral, türev,trigometri, logoritmayı anlamaya çalışması kolay olmamış. Zor olanı anlamaya çalışmakta, kolaylaştırmakta yıllarca tecrübeliydi, matematik en sevdiği ders olmuş. 

Zor problemleri çözebildikçe kendine güven gelmiş, yaşamda her şey bir matematik problemiymiş, yeni farkına vardım diyerek, anlatmaya başlıyor Anadolu'nun küçük bir ilçesinden  İngiltere'ye doğru...Matematikten başka ders çalışmaya fırsat bulamadan sınav günü gelip çatıyor...

Fatma toplam altı  aylık çalışması ile bu sene sınava giriyor, en çok matematik sorularını  yapıyor.  puanları geliyor,  başka bir puan türünden  ilk 1600 e girmeyi başarsa da o hukuk istiyor, tercihlerini ona göre yapıyor. Dün gece telefon açmıştı,  başka coğrafyalarda aynı aya bakarak konuşurken; "  rüyamda  tercih etmediğim , yazmadığım  bir bölüme yerleştiğimi gördüm, ağlayarak uyandım " diyordu, çok tedirgindi. Bugün pırıl pırıl bir güneşin altında dört çocuğuna sarılarak  fotoğrafını  atmış. Fotoğrafın altına;  "ayşe, hukuk fakültesini kazandım" yazmış. 

İstemediğin hayatı yaşamak, sevilmediğin çevreye , tercih etmediğin şeylere  mahkum olmak artık rüyalarda kaldı, başardın Fatma demek için bu yazıyı yazdım. O kazık matematik sorularını çözerken hayatın önüne çıkardığı tüm zorlukları da çözüverdin. Arayışın neydi bilmiyorum ama ona giden yolda insan hakları için çalışan bir hukukçu olma hayalin artık gerçekleşti. 

Afyon hukuk fakültesi çok şanslı, Fatma artık oranın öğrencisi...

....................................................................................................................

Saadet

Ben  üniversitede okurken en yakın arkadaşım Ümmühan'dı. Üniversitemiz bitince ikimizde iş bulamadık, sevmediğimiz bölümlerde okumuştuk, sevmediğimiz bir işi yapmakta çok da mücadeleci olamadık ikimiz de yirmi yıldır ev hanımıyız. Geçen sene Ümmühan'ın kızı Saadet üniversite sınavına girdi, puanları hemşirelik bölümüne yetiyordu. Yıllarca çok uzak kalmış iken geçen sene yolum onun iline düştü. Horoz heykelini gören bir çaycıda iki aile toplandık,  eskileri andık, güldük hüzünlendik. Saadet tercih yapacaktı, bizim anılarımızı duyunca il dışından tercih yapmak istedi ama ailesi bu konuda çok kararlıydı kesinlikle başka bir ile gitmesi yasaktı... sağlıkçı olmakta emindi ama hemşire olmaktan emin olamıyordu. Çay içilen masanın etrafındaki herkese soruyordu, ne yapsındı? 

Sıra bana gelince, ne diyeceğimi bilemedim, sustum...

Kocaman horozun renkli tüylerine bakarak geçmişe dönüyorum...17 yaşındayım, istemediğim ,hiç sevemeyeceğim bir bölümü okumaya gidiyorum, ailem soran herkese kazandı desin diye gidiyorum, babam bir sene daha dershane parası ödemesin diye gidiyorum, bir sene daha bekleyip ikinci defa sınava girmek lükstür, insan hayatında bir sene  çok önemlidir diye gidiyorum, bir an önce hayata atılmak için, kendimi bilmediğim için gidiyorum, başkaları mutlu olsun diye gidiyorum...Gittiğim yerden biri elimi tutsun geri dön desin  diye acı acı horoza bakınırken , birden bire Saadet'e, bir kez daha denesen dedim. Bir sene , 18 yaş için çok büyük bir zaman değil, istemediğin yere gitme, geri dön diye acı acı bakarak ellerinden tuttum. 

Saadet de bugün mesaj atmış telefonuma, "Ayşe teyze, Pamukkale tıp fakültesini kazandım."

Saadet geçen sene hemşireliğe kayıt olacakken  bu sene doktor olmak için üniversiteye  gidecek.

Bu eğitim sistemini, bu sınav sistemini hiç anlayamayacağım, Saadet'in okul birincilikleri  oldu, son senesinde  hemşireliği kazandı, bu  sene ise  okul, dershane stresinden uzak kaldı kendi kendine çalıştı, doktor oldu...Okul öyle mezun etmiş ki, hem hemşire hem doktor olabilirsin potansiyeli ile... 

38 yaşında dört çocuklu ev hanımı arkadaşım corona zamanında çalışması ile  ilk 1600 e girdi diye sevinirken onun arkasında kalmış yüz binlerce yeni mezun öğrencilere  üzülüyorum... 



 

8 yorum:

  1. Sizi okumak bir keyif, çok özleniyorsunuz.
    Sezen

    YanıtlaSil
  2. Ben de kuzenime demiştim aynı şeyi. Sırf biryerlere girdim demek için istemediği bölümleri yazacaktı. Bir sene şans versene kendine demiştim, ben de çalışırım seninle. Bir sene matematik çalışmıştık onunla. Sonraki sene sınıf öğretmenliğini kazanmıştı, şimdi öğretmen. Bir de kendi oğluma ulaşıp yardım edebilsem.

    YanıtlaSil
  3. umarım çok mutlu olurlar..Ayşe sen diyorsun ki bana mimarlık 37 yaşından sonra okunur:)

    YanıtlaSil
  4. Fatma ♥ ne güzel bir şey başarmış. Yolu açık olsun...
    Saadet'e de ne güzel ışık olmuşsunuz ♥ Hep böyle güzel insanlarla karşılaşsın inşallah...

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  5. Yolları açık olsun. Azimlerine saygı duyulur ancak. Yürekten tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
  6. Fatma ya benden çok selam söyle Ayşe:)
    Ben de sana yazdığım mektupta hukuk istediğimi söylemiştim ama hazırlık sürecinde bunun beni mutlu etmeyeceğini fark edip dümeni psikolojiye kırmıştım. PDR okuyor olduğum için gerçekten çok mutluyum. Efe 5 yaşında ve ben 3. sınıf oldum. Kimse yaşını çocuklarını imkanlarını bahane etmemeli, isteyen herkes kendine bi şans vermeli.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
  7. Sizin içtenliğinize,yalınlığınıza bayılıyorum.o yüzden yorum yapmak istedim.son günlerde evli ve çocuklu ama ideali olduğu için çabalayan ve başaran kadin hikayelerine rastlıyorum
    Bana iyi geliyor, çünkü ben de okulumu derece ile bitirdiğim halde evlenip küçük bir ilçede yaşamaya mahkum olduğum için erteledim önce yüksek lisans hayalimi, yaşadığım şehirde de istediğim bölüm yoktu.ardindan bir kızım oldu,şimdi başka büyük bir şehre taşındık derken 2.cocuk oldu ben yine erteledim çünkü çocuklarim her hayalden kıymetli,ben onlar az daha büyüsün hayalimi gerçekleştireceğim bunu biliyorum kendime inanıyorum ve sabırsızlıkla bekliyorum.ama çevrem.esimden anneme,kayınvalidem sanki sebeplerini hiç soylememisim gibi artık çalış,calissana,hadi şu sınava gir,şuraya başvur.hele bugün yine konu açıldı.dunya tembeli eşim bana tembel dedi.sanki sırf onun yüzünden ilk evlilik yıllarimda hayalim ertelenmesi gibi.bugun bu yazıyı da görünce aman dedim süs.birak sen içine içine konuş.nasilsa kendini biliyorsun dedim.herkese inat değil.ben zaten istiyorum ve biliyorum bunu yapmazsam hayatım eksik kalacak.o yüzden başaracağım inşallah ve kimseye birşey anlatmakla uğraşmayacagim.ve biz kadınlar istersek ve inanirsak herşeyi yapabiliriz

    YanıtlaSil
  8. ilham veren, ayağa kaldıran, gülümseten, oh be dedirten bir yazı okudum. Hele ki güçlü kadınların hikayesi beni gerçekten mest ediyor. Yolları açık ve aydınlık olsun inşallah

    YanıtlaSil