3 Şubat 2019 Pazar

Söğüt Ağacı


Birdenbire bastıran dolu yüzünden  bir giysi mağazasına sığındım, deneme kabinleri önünde bir koltukta beklemeye başladım. Müşterisini sorgulamayan, peşi sıra dolaşmayan  kendi haline bırakan bu geniş mağazada  hiç bir şey almaya niyet etmeden oturduğum yerden dolunun dinmesini bekliyorum.
 "Büyüğünü getir, beli kavuşmadı" diye bağıran bir erkek sesi ile bay deneme kabinlerinin önünde oturduğumun farkına vardım. Bir kadın, erkek pantolonlarına doğru koştu, kucağına bir kaç pantolon alıp kabine yetiştirdi. Kabindeki ses hiç durmadan homurdanıyordu, bu getirdiğin aynısı değil, bunun paçası dar,   diğerinin aynısını bul, getir...Her defasında hiç şevkini bozmadan heyecanla   pantolonlara koşan kadını izlemeye başladım. Gençti, koşturmasına rağmen soluksuz kalmıyor, yüzündeki gülüş kaybolmuyordu. Yüzünde , mutlu insanların rengi vardı.   Karların buzların erimediği bu mevsimde ayağındaki ince yazlık ayakkabı , içine giyilen iki üç kat havlu çorap ile genişlemiş, pardösüsü rengini yok edecek kadar solmuştu. Kabindeki homurtunun beline uygun pantolonu ararken neden bu kadar mutlu, sevinçliydi diye düşünmeye başladım. Belki kocası iş bulmuştu, onun içindi bu pantolon, işsiz kocanın ağırlığı son bulacaktı. Belki ,...
Kadın kucağındaki pantolonları içeri verdi, kabin önünde beklemeye başladı. İçerinin sesi kesilmiş iken etrafına bakındı, yanındaki kocaman boy aynasında kendini görüverdi. Kendini görünce yüzündeki gülüş kayboldu, yüzünün rengi, pardösünün rengine dönüverdi.
Aklıma "Roya " geldi. Mecid Mecidi'nin Söğüt Ağacı filmindeki Yusuf'un eşi , Roya… İlk kez aynada kendini görüyormuş gibi baktığı o sahne.
Roya , görme engelli akademisyen eşi ve küçük kızı ile İran da yaşayan çok mutlu bir kadındır.  Yusuf karısına " melek" diye hitap ediyordu , görmeyen bir kocanın tüm sorumluluğunu üzerine almış, hep gülen  bir kadın melek değil de nedir ki? 
Ama bir gün görmeyen kocanın gözleri açılır. Roya,  gözleri açılan, görmeye başlayan  bir kocanın yine meleği olabilecek midir  ?

Kabin önündeki koltuktan, oturduğum yerden  kalktım, dışarı çıktım, dolu çoktan bitmiş, hiç yağmamış gibi izi bile yoktu. 



4 yorum:

  1. benimde şu an okuduğum kitapta kahramanın aynadaki suratıyla ,yüzleştiği bir sahne var ,çok acı dolu. Aynalar hep güzel göstermiyor ne yazık.

    YanıtlaSil
  2. Belki de bu işe yeni girmiş ve kazanacağı parayı, evine götüreceği yiyecekleri düşünüp mutlu oluyordur...belki :)
    Ayna da işe girmezden önceki zamanlarına dalmıştır...belki.

    YanıtlaSil
  3. selamlar sitenize ilk defa denk geldim takibe aldım sizi karşılıklı ziyaretler yapabiliriz artık ^_^

    YanıtlaSil