16 Ekim 2018 Salı

Kazlar korkuyor


Kazlar, bütün gün kümeslerinden çıkmadı,   korkuyorlar. Köyde , gölün karşısındaki evlerin birinde düğün var, sabahın ilk ışıkları ile tüfek- silah sesi, akşam davul zurna eşliğinde, ateş sesleri daha çok hararetlenecek .  Hafif esen bir rüzgarda hışırdayan yaprak sesi ile ürken kazlar için bu silah sesleri çok korkunçtu. Akşam olduğunda durduraksız silah sesleri ile kümesteki bağrışmalarına çığlıklar ile  duvarlara çarpa çarpa  koşuşturmalarına, kazların korkusuna duyarsız kalmak çok zordu. 

Böyle olmaz diyor , babam, korkunç bir şey diyor, böyle olmamalı , yanlış diyor. Biz yabancısıyız bu köyün,babam okumak için çok küçük yaşlarda ayrılmış köyünden, ama dedelerimiz bu köyde yaşamış. Bir konuşmalı diyor babam, bize haber vermeden, silah sesleri içine doğru gidiyor. Köyün  gençlerini görmüş ilkin,   ellerinde çeşit çeşit silah, hepsi ateş halinde...  Sarhoş ellerin tuttuğu silahlar ile her an vurulma ihtimali altında, sesini duyurabildiği kadar " kazlarımı korkutuyorsunuz, yapmayın" diye bağırmış. Arkasından " deli mi " bu diye güleni çok olmuştur. Gelin ile damat ikisinin de  polis olduğunu anlayınca, insan can güvenliğini konuşmak anlamsız gelmiş olmalı babama. "Silah ile ateş etmeyin çünkü kazlar korkuyor" diye cümle kurmak en anlaşılır en anlamlı uyarı cümlesi  olmalıydı bu düğünde... 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder