19 Ekim 2018 Cuma

En yakın arkadaşım


Küçük bir fincanda su koyuyorum , mutfak penceremin önüne. Her gün penceremde kanat çırpınışları , bir kuş yudumu, çok mutlu oluyorum

Marketlerin susuz bıraktığı çiçekleri satın alıyorum.

Kurumuş solmuş çiçekleri salonuma koyuyorum, her sabah  su veriyorum, çok mutlu oluyorum.
( bir senedir benimle olan market çiçeklerimden biri, salonu orman yapmaya hevesli) 
Çorum'daki en yakın arkadaşım, bir sokak kedisidir.  Çorum'daki üç senemin her günü her anında penceremin önünde beni gözetler , yaz kış yağmur kar demeden  büyük bir hevesle inatla pencereme bakması beni ona çok yakın yaptı. Yavruları oldu,  bir karışlık apartman mazgalında doğurmuş, kendisini yavrularından ayıramazsınız o kadar  küçük, zayıf...
Her gün ciğerli makarna yapıyorum.  Her sabah , kapısı kapalı apartman bahçesinde beni beklerler, açılan demir kapının   sesi ile  hepsi yanıma koşar,  çok mutlu olurum.

                                                           (üç yavrusu ciğerli makarna yiyor iken , arkadaşım bana                                                                    bakıyor)

 Uykumda , ayak ucumda Pıtpıt'ın sıcaklığını hissetmek beni  mutlu eder.
Trabzon hurması ve muşmula mevsimine girmek beni çok mutlu ediyor.

Güz elmaları ile dolu ağaca çıkmak beni çok mutlu ediyor.







Fidan dikme mevsiminin başlaması  beni çok mutlu ediyor. Oğlumla birlikte fide çukuru açarız, fideyi ben tutarım, çukuru oğlum doldurur.
Güz yağmurları ile buğulanan pencere önünde kitap okumak beni çok mutlu eder.

Güz yağmurları pencereme vururken en sevdiğim yazarın kitabını okuyorum, yazarın yolu oturduğum şehre düşmüş , sayfalarında  şehrin  anılarını  okumak beni çok mutlu ediyor.

Günlerdir, en yakın arkadaşım  görünmüyor, üç yavru annesiz makarnalarını yiyorlar. Dün akşam,  anlayışlı yöneticimiz ile karşılaştım (apartman bahçesinde  kedileri beslediğim için bana kızmayan), "  Geçenlerde apartman mazgalında ölü bir kedi buldum, çıkarttım, attım, nasıl kötü kokuyordu..." dedi.
En yakın arkadaşı kaybetmenin üzüntüsü ile bu yazıyı yazıyorum, hep hüzünlü yazılar yazıyorsun hiç mi mutlu olmuyorsun diye mesaj atanlar, fotoğraflar ile ispat ediyorum her gün her mevsim mutlu olabiliyorum ama , hiç bir mutluluğum bir sokak kedisinin ölümü kadar yazılmaya değer gelmiyor...

















3 yorum:

  1. Canım benim. Hüzünlerini paylaşmayı seviyorsun ben de okumayı. Bu ısmarlama olacak bir şey değil ki.. Kedi arkadaşına çok üzüldüm :(

    YanıtlaSil
  2. Ayşe Hanım her gün yeni bir yazı yazıp yazmadığınızı kontrol ediyorum. Ne güzel yazıyorsunuz. Sevgiler, Berna

    YanıtlaSil
  3. Ah çok üzüldüm Ayşeciğim, yavruları da var üstelik :((
    Bana senin yazıların karamsar gelmiyor ama hüzünlü, duygulu ve çok içten geliyor. Zevkle okuyorum yazılarını, en sevdiğim romanı okur gibi ve bitsin istemiyorum. Daha sık yaz Ayşecim,sevgiyle kal :)

    YanıtlaSil