24 Mayıs 2018 Perşembe

Camdaki sinek



Pencere kenarındaki koltuğumda oturmuş çatılara mavi gökyüzüne bakıyorum. Her gün baktığım bu pencerede hep aynı şeyleri görmek  güven veriyor; " yine buradayım, bu gökyüzü,  bu bulutlar,  bu çatılar ,  bu ağaçlar dün gördüğüm gibiler ,bugün de...Bugün de  penceremdeki manzara bana " sen buradasın" diyor. Ben buradayım diyorum, pencereme.  "Gerçekten" ,  "bugün de buradayım".
Bir sinek geliyor pencereme.  İnce bacakları ile camın her köşesinde dolanıyor, camın bittiği tahta çerçeveye gelince duruyor, geri dönüyor, diğer uca doğru hızlı hızlı yürüyor. Çerçevenin dört köşesine de uğruyor, alta üste sağa sola... hızlanıyor , yavaşlıyor...Sonra hırslanıyor vızıldayarak kendini cama çarpıyor, üst üste defalarca küçük bedenini çarpıyor. İstediği şeye kavuşsun diye pencereyi açıyorum, anlamıyor, dışarıyı göremiyor, cam ile derdi var gibi camı bırakmıyor vızır vızır kendini cama çarpmaya devam ediyor...
Sinek gitmiyor penceremden, manzaramın üstünde dolanıyor, vızırdanıyor. 
Çatıların bulutların ağaçların ,gökyüzümün önüne geçti. Her şeyin önüne , gerçekliğimin önüne geçti .

Şimdi camda bir sineğim. Çerçeveli sahte bir gökyüzünde dolanıyorum. Gerçeği göremiyorum. Hissettikçe sahteliği hırslanıyorum, tüm bedenim ile çarpıyorum cama. Sinek vücudumun çarpması ile sahte olan parçalanır, gerçek görünür mü? 






4 yorum:

  1. Hangi camlara çarpıp duruyoruz kim bilir...

    YanıtlaSil
  2. "sahte olan parçalanır, gerçek görünür mü?"
    I-ıh, gerçek, onu görmek istemeyene asla görünmez.
    Gerçek belki de boyutsuz, şekilsiz ve renksizdir. :)

    YanıtlaSil
  3. şimdi camda bir sineğim. aynı zamanda camda sinek olduğumu izleyen bir kalbim. seyrettiğimden acı çekiyorum. kalbime cam batıyor sinek olmak değil. bir sinek...
    sevgili ayşe camların ardından bakıyorsun ama arada cam kalmıyor sanki. sahte güvenlik çemberimi seviyorum onu boynuma şal gibi atıp gözlerimi yumup yaşadığımı hayal ediyorum. bir sinek gelip konuyor kapalı gözlerimin üstüne vızıldıyor.. hayalim paramparça olmuyor o sineği de yutuyor. her şey o camın ardına hapsoluyor. giriş kolay çıkışı bir bilen arıyorum.
    görmek acıtıyor ayşe gerçeği görmek acıtıyor. görüp ne yapacağım bilmiyorum. ah ayşe...

    YanıtlaSil
  4. Sineğin o cam yüzeyine hapsolduğu gibi biz de 4 boyutlu uzay zamanda hapis olduk. Daha yüksek boyutları idrak ediyor (sineğin gördüğü gibi) ama geçemiyoruz. Fakat bu içinde bulunduğumuz uzayı sahte yapmaz. O da gerçek ve özel. Sahip olamadığımız boyutların var olması mutlu olmaya engel değil. Kendi küçük dünyamızda bize yetecek herşey var.

    YanıtlaSil