15 Kasım 2017 Çarşamba

Köy Öğretmeni

Çok uzaklarda bir köyümüz var. Kış gelmeden son bir kez  daha hafta sonu gidip geldik. Kurumuş domates biber salatalıkları söktük, toprağı belledik.
Soba kurduk ( soba kurmak için tam bir günümüzü harcadık, görüntülü telefon ile annemden yardım aldık , yamuk dursa da borular , yeter  , kuruldu dedik).
Sobayı yakmakta da acemiydik, dumana boğulduk, zehirlenmemek için kapı pencereleri açık tuttuk.
Soba başında ders çalışan oğluma hadi bizimle toprağı kaz dedim, olmaz dedi çok ödevi varmış. Sınav haftasıymış, beş tane yazılısı varmış. Yağmur yağıyor, toprak yumuşacık kolay belleniyor.
Kazdığım yerlere bakıyorum solucanlar oynaşıyor. Ellerim su topluyor, kazmayı bırakıp , toprağa oturuyorum. Nefes alıp veriyorum, nefesimin gerçekliğini hissediyorum. İnandığım şeyler listemin başında toprak var diye  üzerinde oturduğum toprak ile konuşuyorum.   Benim için gerçeksin ve gereklisin diyorum toprağa , cömert, sessiz, sadık ve güvenilir bir dostsun.
Tüm gün okul onun bütün el becerilerini aldı, isteğini, heyecanını, merakını da aldı götürdü.
İnanmadıklarımın başında okul var. İnandığım gibi yaşayabilme hayalim var, hayalimi köye yerleşerek gerçekleştirmeye başlayacağım.

Gün battı, hava soğudu. Sobamızı tüttüre tüttüre yakmaya çalıştık, başında oturduk, hayal kurmaya başladık. Köyde yaşıyoruz, şehirde değil.
Test  kitaplarından başını kaldırıyor, köyde yaşamayı isterim diyor,  köy öğretmeni olmayı isterdim derken özgür bir tercih yapabildiğini hissetmiş olmalı ki gözlerinden kendine güven okunuyordu.
Öğretmenlerini hayatından tamamen çıkarmak hayalim var iken öğretmen olmak istemesine şaşırdım.
Hayallerini yanamayan soba başında canlandırdık. Tüten dumanlar içinde bir köy öğretmeni görüyoruz, bu genç adamın  
on bir yaşında iken köy öğretmeni olma hayalleri varmış, hep güldürdüğü çocukları varmış, sınıfında sadece çocuklar değil   kediler köpekler de  olacakmış  ( bir de eşek olsun diye ısrar ettim bahçede durması koşuluyla kabul etti) .
Soba yanmadı, dumandan isten kap kara olduk.
Şehre döndüğümde ilk işim  "Hayat türküsü "adlı diziyi aramak oldu.
Hayat isimli bir genç kız Van'ın bir köyünde öğretmenlik yapıyordu, köy çocukları,köy şartları köy hayatı öyle gerçek öyle doğaldı ki ...
Şimdi bir haftadır bu diziyi izliyoruz,  Hayat öğretmeni, Vanlı öğrencileri gözlerini kırpmadan  izlerken sanki geleceğini yaşıyormuş gibi onların içindeymiş gibi heyecanlanıyor...
https://www.trt1.com.tr/arsiv/hayat-turkusu/bolum/1-bolum


İçinde, köy öğretmeni olan, tüm zorlu şartlara rağmen çocukları seven, mesleğini seven, güler yüzlü bir öğretmeni olan dizi biliyorsanız , söyler misiniz, izlemeyi çok isteyecektir.




7 yorum:

  1. Çok severek izlediğim bir diziydi.
    Köy öğretmeni olmak ne güzel bir hayaldir.
    Hayalin gibi yolun da güzel ve açık olsun çocuk.

    YanıtlaSil
  2. Hafta sonu Samsun yolunda Alacahöyük tabelasını görünce sizi andım, yine keşke sapa yola girip sizin dolaştığınız yollarda yürüyebilsem, baktığınız yerlere aynı gözle bakabilsem dedim :) Meğer siz de aynı yoldaymışsınız, ne güzel olmuş, fotoğraftaki tarlada olduğumu hayal ettim...çok gerçek, çok güzel :)

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel bir öğretmen olur o sevgi dolu kalbiyle :)

    YanıtlaSil
  4. Güzel, yumuşacık hissettim okurken... Yunus öğretmen olursa eminim farkını hissettirecektir.

    YanıtlaSil
  5. Köy öğretmenleri bu memleketin eşsiz ve adsız kahramanlarından..

    YanıtlaSil
  6. Yazılarınızı ne zamandır severek takip ediyorum. Dizi değil ama gerçek birkaç örneğe dair link vermek istedim. Umarım Yunus da sever:
    http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/sinirda-bir-ogretmen
    http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/herkes-gibi-bir-ogretmen
    http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/orada-bir-okul-var-uzakta

    Sevgiler

    YanıtlaSil
  7. Calikusu kesinlikle izleyin ama eski Trt versiyonunu. Yeni versiyonunu ben de izlemedim bilmiyorum. Sevgilerimle...

    YanıtlaSil